Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
22.11.2019

“Kudüs yeniden barış şehri olmalı”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kudüs'te yaşanan zulme dikkat çekerek, “İslam medeniyetinde bir arada yaşama tecrübesinin sembol şehirlerinden birisi de Kudüs’tür. Ama bugün Kudüs’te yaşanan zulmü hepimiz görüyoruz. O yüzden Kudüs'ün yeniden b

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Dini Liderleri 2. Bakü Zirvesi'nin açılışında konuştu.

Azerbaycan Kafkas Müslümanları İdaresi (KMİ) öncülüğünde Bakü Kongre Merkezi’nde düzenlenen zirvenin açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam’ın, insanlığın dünya ve ahiret huzurunu temin edecek ilkeleri getirdiğini ifade ederek, “Bütün Peygamberler tevhidin, adaletin, güzel ahlakın yaşanması için mücadele etmiştir. Dolayısıyla Müslümanlar ırkı, inancı, rengi, dili, coğrafyası, kültürü ne olursa olsun herkesin temel hak ve özgürlüklerini savunmayı inançlarının gereği kabul etmişlerdir” dedi.

Başkan Erbaş, Kudüs’te yaşanan zulme dikkat çekerek, “Birlikte yaşamanın en güzel örneklerini dünyaya Müslümanlar göstermiştir. İslam medeniyetinde bir arada yaşama tecrübesinin sembol şehirlerinden birisi de Kudüs’tür. Ama bugün Kudüs’te yaşanan zulmü hepimiz görüyoruz. O yüzden Kudüs'ün yeniden barış şehri olmasının sağlanması gerekiyor” diye konuştu.

“İnsanların inancını sorgulamadan ihtiyaçlarını ve haklarını konuşmalıyız”

Din adamlarının, insanlığın meselelerini hep beraber sahiplenmek ve daha iyi bir hayat ve gelecek için birlikte çözüm araması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

“Bunu yaparken, dinlerin itikadi ilkeleri üzerinden değil, hepimizi etkileyen sosyal, ekonomik, çevresel ve benzeri sorunlar üzerinden hareket etmemizin daha makul ve sonuç açısından daha faydalı olacağını düşünüyorum. Zira insanların inancını tartışmadan, sorgulamadan; ihtiyaçlarını, acılarını, haklarını konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Nitekim fakirlik, ayrımcılık, gelir dağılımında adaletsizlik, çevre sorunları gibi meseleler, dünyadaki herkesin etkilendiği ortak sorunlardır. Bizler Müslüman dini liderler olarak bütün insanları kucaklayacak bir adalet ve merhamet duygusunu kökleştirmek, inançların istismar edilmesini engellemek ve özellikle din üzerinden terör ve anarşi oluşturulmasına engel olmak için ciddi çalışmalar yapmak zorundayız.”

Başkan Erbaş, dini teşkilatların adeta milletlerin kalbi gibi olduğunu belirterek, “Din hizmeti ve eğitimi doğru bilgi ve yöntemle karşılanmadığında istismara açık hale gelmekte ve pek çok soruna neden olabilmektedir. Bunun için özellikle gençlik, aile gibi konular başta olmak üzere, tecrübe paylaşımı, müfredat, kaynak, materyal geliştirme gibi alanlarda ortak çalışmalar oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.

“Karabağ meselesinde dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın yanındayız”

Azerbaycan'la Türkiye arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerine de değinen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

"Bu manada Karabağ meselesinde dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın yanında olduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum. Azerbaycan Dini İcma Başkanlarının Yukarı Karabağ'da bulunan Azerbaycan'a ait cami, mescit ve kabirlerin tahrip edilmesini kınayan bildirisinin her cümlesine katılıyor ve imza atıyorum. Herkes bilsin ki; İslam'ın ilkelerine ve Müslümanların değerlerine karşı saygısız ve saldırgan tavırlar asla kabul edilemez ve başarılı da olamayacaktır."

"Terörün dini olmaz, kim için olursa olsun zararlıdır"

Başkan Erbaş, basın mensuplarına yaptığı açıklamada ise, teröre yardımda bulunanlara bu işten vazgeçme çağrısında bulundu.

Terörün tüm insanlık için tehlike arz ettiğinin altını çizen Başkan Erbaş, "Terörün dini olmaz. Terör kim için olursa olsun zararlıdır. Dolayısıyla biz Türkiye olarak gerek PKK ile gerek FETÖ ile gerek DEAŞ'la öteden beri mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizle bütün dini liderlerin ve ülkelerin yanımızda yer almalarını ve teröre karşı mücadelemizi desteklemelerini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.