Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
18.12.2013

Türk Dünyasında Dini Hayat ve Güncel Meseleler – Avrasya’da Dini Yüksek Eğitim ve Öğretim Tecrübesi

2010 yılında İstanbul’da düzenlenen “Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirve Toplantısı" sırasında TÜRKSOY tarafından önerilen “Türk Dünyası Kültür Başkenti” uygulaması oy birliği ile kabul edilmiştir. Bu karar doğrultusunda 2011 yılında “Astana 2012 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilerek yürürlüğe girmiş ve 2013 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Eskişehir seçilmiştir. Söz konusu organizasyonun bayrağı 2014 yılında Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’a devredilecektir.


11-12 Aralık 2013 tarihlerinde Eskişehir’de Türk Dünyası Kültür Başkentliği Ajansının ev sahipliği ve Başkanlığımızın koordinesinde “Türk Dünyasında Dini Hayat ve Güncel Meseleler – Avrasya’da Dini Yüksek eğitim ve Öğretim Tecrübesi” konulu bir sempozyum düzenlenmiştir.


11-12 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen sempozyumun açılışına; Vali Vekili Ömer Faruk Günay, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdare Başkanı Kamil Samugullin, Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü ve Sofya Yüksek İslam Enstitüsü Rektörü Dr. Mustafa Aliş Hacı, ulusal ve uluslararası birçok akademisyen, kamu kurum ve kuruluşlarının idare amirleri ile çok sayıda davetli misafir katıldı.


Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, yaptığı konuşmada, "Yüksek din eğitimi veren kurumlarımız, toplumların kendi tarihlerini, kültürlerini ve kimliklerini yaşaması, yaşatması anlamına geliyor. Bu kurumlar aynı zamanda uyum, uzlaşı ve barış merkezleri olma durumundadır" dedi.


Genel Müdür Paçacı, Türkiye'de 90'ı aşkın ilahiyat fakültesinin bulunduğunu hatırlatarak, "Bugün ilahiyat fakülteleri, ifrat ve tefrit kutuplarından uzak şekilde ürettikleri sağlıklı ve gerçekçi dini bilgi, kültürel sermaye ve yetiştirdikleri örnek bireylerin toplumların dini hayatlarının inşasında sundukları katkılarla üniversitelerin en çok tercih edilen bölümlerinden biri haline geldi. Toplumlarımızın bugününde ve yarınlarında önemli görevler ifa eden kurumlarımızın daha da güçlenmesi, zenginleşmesi amacıyla buradayız" şeklinde konuştu.


İki gün devam eden sempozyum da pek çok konu müzakere edildi. Sempozyum ‘Sonuç Bildirgesi’nin okunmasıyla 12 Aralık günü sona erdi.


Fotoğraflar için tıklayınız.