Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
05.12.2018

Katar’da basın mensuplarıyla buluşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Dünyadaki mazlumlar için birlikte mücadele etmeliyiz”

Resmi temaslarda bulunmak üzere Katar’da bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ziyaretle ilgili basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunarak, dünyadaki mazlumlar için birlikte mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Katar’da basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Katar’da gerçekleştirmiş olduğu resmi temaslarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Katar Evkaf ve İslam İşleri Bakanı Dr. Gays bin Mübarek el Kuvari’nin davetlisi olarak iki günlük ziyaret kapsamında Katar’a geldiklerini ifade eden Başkan Erbaş, misafirperverlikleri ve yapılan görüşmeler için Kuvari’ye teşekkür etti.

Kudüs ve Mescid-i Aksa’yla ilgili görüşmeler yaptıklarını belirten Başkan Erbaş, “Katar ve Türkiye arasında Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda yapacağımız bir takım hususları dile getirdik. Kudüs'e ve Mescid-i Aksa’ya olan ziyaretlerin artırılması, Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili çeşitli konferansların, sempozyumların, uluslararası zirvelerin düzenlenmesi konusunda görüşmelerimiz oldu. Mescid-i Aksa ve Kudüs bünyesinde yapılması gereken tadilat, tamirat, Kudüs'te Mescid-i Aksa'da bir takım derslerin yapılmasında, vakıflar noktasında ne gibi katkıda bulunacağız bunları dile getirdik” dedi.

İslamofobi karşısında ortak çalışma

Başkan Erbaş, İslam'ın doğru temsili ve doğru öğretimi noktasında bir tecrübe paylaşımını gerçekleştirmede mutabık kaldıklarını belirterek, özellikle Avrupa'da yayılan islamofobiye karşı nasıl tedbirler alabileceklerini, sahih dini bilgiyi insanlara nasıl ulaştırabileceklerini, bu konuda nasıl işbirliği yapabileceklerini müzakere ettiklerini söyledi.

“İslam'ın barış dini olduğunu, her zaman ve her vesile ile şiddeti referans alan terör örgütlerine karşı olduğunu bütün insanlığa anlatmak için Müslümanlar olarak büyük bir gayret içerisinde olmalıyız” diyen Başkan Erbaş, “İslamofobi, sürekli bir şekilde İslam’ı terörle, şiddetle bağdaştırma yolunu takip ediyor. Müslümanlar olarak bunun karşısında olduğumuzu, Kur'an ve sünnet çizgisinde bir din öğretmemiz gerektiğini konuştuk” ifadelerini kullandı.

“Müslüman ülkeler her konuda birlik ve beraberlik içerisinde olmalı”

Müslümanların birlik ve beraberliğe olan ihtiyacının her geçen gün daha fazla anlaşıldığına işaret eden Başkan Erbaş, “Bunun için Türkiye ve Katar arasındaki işbirliğinin, kardeşliğin ve beraberliğin diğer Müslümanlara da örnek olması gerektiğini, bütün Müslüman ülkelerin her konuda birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini görüştük” diye konuştu.

Dünyanın çeşitli yerlerinde mazlum insanların, yurdundan uzaklaşmış, başka ülkelere iltica etmiş, hicret etmiş milyonlarca Müslümanın olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, “Özellikle Suriye'den Türkiye'ye ve başka ülkelere hicret etmek, iltica etmek zorunda kalan 10 milyona yakın Müslüman var. Bunun 4 milyonu Türkiye'de. Bu insanlara nasıl yardımcı olabiliriz ve bütün dünyanın dikkatini, zulüm altında olan mazlum insanlara, kendi memleketlerinden iltica etmek zorunda kalmış Müslüman kardeşlerimize nasıl çekebiliriz, bu konularla ilgili görüşmelerimiz oldu” şeklinde konuştu.

“Biz tarih boyunca Müslümanların birliği ve beraberliği için gayret etmişiz”

“Biz tarih boyunca Müslümanların birliği ve beraberliği için gayret etmiş insanlarız” ifadelerini kullanan Başkan Erbaş şöyle konuştu:

“Bugünkü düşüncemizde Şii-Sünni ayrımı yapmadan, çeşitli mezhepleri, çeşitli meşrepleri, etnik farklılıklarımızı Müslümanların zenginliği olarak düşünerek hareket ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizin buyurduğu gibi “Hepiniz toptan Allah'ın ipine sarılınız” yani Kuran'a sarılınız, ayrılıp bölünmeyiniz, tefrikaya düşmeyiniz. Kur'an'daki birliği ve beraberliği ihtiva eden mesajları, Allah Rasulü Efendimizin hadisi şeriflerinde sürekli vahdete, birliğe ve tevhide davet eden ilkelerini bütün insanlığa ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu noktada dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun, bütün Müslümanların Kur'an ve Sünnet çizgisinde, birlik ve beraberlik içerisinde olmasını her daim tavsiye ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de ziyaret edeceğimiz ülkelerin mezhebine bakmadan İslam'ın şemsiyesi altında, barış dini olan İslam’ın ismi altında herkesi birlik ve beraberliğe davet etmeye devam edeceğiz. Bu noktadaki çalışmalarımız inşallah bu şekilde devam edecektir.”