Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hollanda’nın Venlo kentinde yapımı tamamlanan Venlo Tevhid Camii’nin açılışını gerçekleştirdi.
Açılışta konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek, camilerin birlik ve beraberliğin en önemli vasıtalarından birisi olduğunu söyledi.
Başkan Erbaş, bin 400 yıldır İslam'ın bulunduğu her bölgede caminin, mescidin olduğunu ifade ederek, camilerin Müslümanlar için olmazsa olmazlarından birisi olduğunu kaydetti.
Venlo Tevhid Camii’nin isminde tercih edilen ‘tevhid’ kavramına dikkat çeken Başkan Erbaş, “Tevhid bir demektir, Tevhid bir’e, birliğe davet demektir. İnşallah burada mezhebi ne olursa olsun, ırkı ne olursa olsun Müslümanlar camide birlik ve beraberlik içerisinde ibadetini yapacak” dedi.
Başkan Erbaş, İslam'ın barış dini olması en önemli özelliklerinden birisi olduğunu dile getirerek, “İslam barış demektir. Müslüman barış insanı demektir. Müslüman, toplumda huzurun, barışın temin edilmesi için mücadele eden insan demektir” diye konuştu.
“Her cami bir okuldur”
Başkan Erbaş, Hazreti Peygamberin Mescid-i Nebevi’yi yaptıktan sonra yanına suffeyi inşa ettiğini belirterek, “ Suffenin bugünkü karşılığı mekteptir, okuldur. Onun için ben diyorum ki, her cami bir okuldur, bir mekteptir. Caminin içerisinde çocuklarımıza, gençlerimize vereceğimiz eğitim, caminin içinde ibadet etmek kadar önemlidir” ifadelerini kullandı.
Caminin yapılmasında emeği olanlara teşekkür eden Başkan Erbaş, “Hazreti Peygamber Efendimiz, bir müjde veriyor. Buyuruyor ki, “Kim ki kuş yuvası kadar bir mabet, bir mescit yaptırırsa kıyamet günü onun karşılığını bir köşktür.” Kuş yuvası kadar mescit olur mu, burada bir benzetme var. Belki bir mescit yaptıramayabilirsiniz ama şu mabedin duvarındaki bir tuğla bile sizin için kıyamet günü şefaatçi olacak, kıyamet günü onun karşılığını göreceksiniz. Böyle bir teşvik var” dedi.
“Camiye saldırmak kime, ne fayda getirir”
Başkan Erbaş, mabetlerin korunmasının, masuniyetinin öneminde değinerek şöyle devam etti:
“Savaşta bile o bölgedeki mabetlere, mabetlerdeki din adamlarına dokunmak yasaktır. Mabedin bahçesindeki ağaçları kesmek yasaktır. İslam hukukunda böyle bir hüküm vardır. Dolayısıyla ben buradan özellikle hangi dinin mabedi olursa olsun o mabetlere zarar veren insanlara seslenmek istiyorum. Yapmayın, etmeyin! Yeni Zelanda'da iki camiye saldırıp 51 insanın öldürülmesi, kime, ne fayda getirir? Ama insanlık adına büyük bir zarardır. Sri Lanka’da kiliselere saldırıp o kiliselerin içerisinde ibadet eden insanları öldürmenin dünyaya ne faydası vardır. Ama çok büyük zararı vardır. Barışın, huzurun ortadan kalkmasına sebep olacak çok büyük bir zarar vardır. Toplumların birbirine düşürülmesi gibi bir terör faaliyetine de sebebiyet verdiği için çok büyük zararı vardır. O yüzden ben yetkililere sesleniyorum; bölgenizde bulunan camileri, kiliseleri, havraları koruyun. İnsanlığın, bütün devletlerinin buna dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Huzur, barış herkesin inancına saygı göstermekten geçer.”
Açılışa, çok sayıda gurbetçi vatandaş katıldı.