Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye’deki gayrimüslim dini cemaat ve vakıf temsilcileriyle, “Filistin İstişare Toplantısı”nda bir araya geldi.
İstanbul’da, Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, katılımcılara teşekkür ederek, toplantının konusunun Filistin, Gazze ve Kudüs olduğunu belirtti.
Başkan Erbaş, Kudüs’ün dinler açısından önemine işaret ederek, “İnsanlığın en köklü mirasını yaşatan, Peygamberlerin aziz hatıralarını taşıyan; Hz. İbrahim’den Hz. Davud’a, Hz. Musa’dan, Hz. İsa’ya ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) Miraç şehri olarak maruf Kudüs, insanlığın en köklü mirasını yaşatan bir şehir. Allah’ın yeryüzünde mübarek kıldığı mekanları kalbinde bulunduran bir şehir. Vahyin kutsadığı kadim bir selam yurdu Kudüs. Nice Peygamberler vahye orada mazhar oldu. Medeniyetlerin ortak hafızası Kudüs.” dedi.
“Tüm dünyanın gözleri önünde bir milletin yaşama özgürlüğü yok ediliyor”
Asırlar boyunca ırkların, dillerin, inançların Kudüs’te bir arada barış içinde yaşadığına dikkati çeken Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“Huzurun ve barışın diyarı olan Filistin ne yazık ki son yüzyılımızda acı ve gözyaşı diyarı haline geldi. Gazze bugün insanlık dışı korkunç saldırılara maruz kalmaktadır. Uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan bir zalim topluluk, kadın, çocuk, yaşlı, hasta demeden, sivilleri, masumları katlediyor. İnsanlığın ortak geleceğine, ortak mirasına ve kutsallarına saldırıyor. Filistin coğrafyasında Peygamberlerin aziz hatırası hayasızca çiğneniyor. Dinlerin, dillerin, kültürlerin ve medeniyetlerin ortak değeri talan ediliyor. Mabetler, camiler, kiliseler bombalanıyor. Uluslararası hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan zorba bir topluluk, Kudüs’ün kutsiyetini ihlal ediyor, Gazze’yi yaşanmaz hale getiriyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir milletin yaşama özgürlüğü yok ediliyor. Gazze’yi, Kudüs’ü kan ve gözyaşına boğanların, dünyayı savaşlara ve kargaşaya sürükleyenlerin ne yazık ki hukuk, insaf, vicdan, demokrasi, insan hakları ve benzeri değerlerin hiçbirini umursamadığı ortadadır.”
“Bugün Gazze, tüm insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır”
Başkan Erbaş, tüm insanların, Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te yapılan zulümlere, insan hakları ihlallerine, masum sivillere yönelik saldırılara karşı çıkmakla yükümlü olduğuna işaret ederek, “Bugün Gazze, tüm insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır. Zulüm altında inleyen insanların haykırışlarına hep birlikte çözüm bulmamız, sesimizi duyurmamız lazım. Elimizden geleni elimizle, dilimizden geleni dilimizle, kalbimizden geleni kalbimizle ifade etmemiz lazım. Bu bir insanlık vazifesidir.” diye konuştu.
“Farklılıklarımız, Gazze için beraber çaba harcamaya hiçbir şekilde engel değildir”
Gazze’de akan kan ve gözyaşına hep birlikte engel olmanın her şeyden önce vicdanların bir gereği olduğunu belirten Başkan Erbaş, “İnsanın inancı, ırkı ne olursa olsun bunlara dayanabilir mi? Mabetlere, hastanelere saldıranların karşısında durmak, temel ahlakın bir gereğidir. Farklılıklarımız, Gazze için beraber çaba harcamaya hiçbir şekilde engel değildir. Nitekim vicdan, ahlak ve hukuk, insanın ve insanlığın en güçlü ortak değerleridir.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, Allah’ın gönderdiği her vahyin, iyilik için çalışmayı, kötülüğe engel olmayı emrettiğine işaret ederek, “Tevrat’ın 10 emrinde, ‘öldürmeyeceksin’ der. Hatta on emirde, ‘Komşunun malına, mülküne dokunmayacaksın’ der. Şimdi on emir karşımızda dururken ondan etkilenmeyip de yine Kitab-ı Mukaddes’in farklı yerlerinde, farklı bölümlerinde örneğin Yeşeya’nın kehanetlerine dayanarak katliamlarına bir dayanak bulmak insanlıkla örtüşecek bir şey değil.” şeklinde konuştu.
“Tüm insanlığın birlik ve beraberlik içerisinde ortak tavır sergilemesi gerekmektedir”
Kutsal Kitaplardan barışın ve selametin öne çıkarılması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Allah’ın gönderdiği Peygamberlerin hepsi yeryüzünde selametin, barışın yolu olarak adaleti, merhameti öğretmiş. Tüm insanların beş önemli değerini koruma altına almış; can, inanç, mal, nesil ve akıl. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan acı ve ıstırapların son bulması, dökülen kan ve gözyaşının dinmesi için tüm insanlığın birlik ve beraberlik içerisinde ortak tavır sergilemesi gerekmektedir. Buna da dini liderler ve din temsilcileri önderlik etmelidir.” dedi.
Başkan Erbaş, yeryüzünün sekiz milyar insanın ortak evi olduğuna vurgu yaparak, “Dünyamızın meselelerini hep beraber sahiplenmek, daha iyi bir hayat ve gelecek için birlikte çözüm aramak zorundayız.” ifadesini kullandı.
“Huzura, barışa ve insanlığa darbe vuran hiçbir zalim yeryüzünde kalıcı olmamıştır”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, inancı, ırkı, rengi ne olursa olsun ve kimden gelirse gelsin her zaman zulmün, haksızlığın, kötülüğün karşısında olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Tarih bize gösteriyor ki yeryüzünde hiçbir zorbalık uzun sürmemiştir. Huzura, barışa ve insanlığa darbe vuran hiçbir zalim yeryüzünde kalıcı olmamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıya katılan temsilciler de, Gazze’de devam eden insanlık dramına sert tepki göstererek, bir an önce ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini dile getirdiler.
Stefanos: “1500 senelik bir kilise bombalanmış vaziyette”
Fener Rum Ortodoksları Patrikhanesi Temsilcisi Metropolit Stefanos ise Gazze’de yaşanan olaylara ilgisiz kalınmanın mümkün olmadığını belirterek, “Savaşla bir insanlık katlediliyor. 1500 senelik bir kilise bombalanmış vaziyette ve duyduğumuz kadarıyla pek çok Müslüman kardeşimiz de oraya sığınmış durumdaydı. Hristiyanlarla beraber Müslümanlar da maalesef can verdiler.” dedi.
1500 sene Kudüs’te Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların barış içinde yaşadığını ifade eden Stefanos, “21. yüzyılda bu sahnelerin görülmesi hiç tasvip edilecek bir durum değil. Biz Hristiyanlar olarak ibadetimizde her gün dünya barışı için, dünyanın selameti, esenliği için duada bulunuyoruz.” diye konuştu.
Kirakos: “İnsanlık Batı kültürüne, onun yargılarına artık inanmıyor, güvenmiyor”
Türkiye Ermeni Katolik Cemaati Ruhani Reisi, Başepiskopos Genel Vekili Kıdemli Başrahip Vartan Kirakos ise, günümüzde insanların doğru, haklı ve adil bir duruşa susadığını ifade ederek, “İnsanlar artık Batı’yı bir ölçüt olarak alamıyor. İnsanlık Batı kültürüne, onun yargılarına artık inanmıyor, güvenmiyor.” dedi.
Milletlerin barış içinde birlikte yaşamaları için çabalaması gerektiğine vurgu yapan Kirakos, “Maalesef Batı bu konuda geç kalıyor. Çünkü sadece kendi refahını düşünüyor, kendi prensiplerinin üzerinden giderek, başkalarının yaşam tarzlarını, düşüncelerini önemsemiyor veya dikkate almakta gecikiyor.” şeklinde konuştu.
Şirinoğlu: “Erdoğan, vicdanın sesi”
Ermeni Vakıflar Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu da, Gazze’deki duruma Batı’daki insanların tepki gösterdiğini ancak yöneticilerinin bunları duymazdan geldiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vicdanların sesi olduğunu ifade etti.
Töre: “Cumhurbaşkanımızın ve Diyanet İşleri Başkanımızın başkanlığında dünyaya verilebilecek en güzel mesaj veriliyor”
İstanbul-Ankara Süryani Ortodoks Metropoliti Papaz Mihail Töre, bugün dünyanın gözü önünde Gazze’de insanlığın katledildiğine vurgu yaparak, “Bugün insanlığın ne kadar zor ve acı bir durumda olduğuna hepimiz tanık oluyoruz. Masum insanlar ölüyor, öldürülüyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Diyanet İşleri Başkanımızın başkanlığında atılan barış mesajları gerçekten çok anlamlı ve bu kadim coğrafyadan, bu kadim topraklardan dünyaya verilebilecek en güzel mesaj veriliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Töre, Batı dünyasının kendi şahsi çıkarlarını ön planda tuttuğu için Orta Doğu’da akan kanın durmadığını dile getirerek, bu toprakları herkesin koruması ve huzurun, barışın tesis edilmesi gerektiğini belirtti.
Ürek: “Huzursuzluk yaratan her hareketi reddediyoruz”
Adıyaman ve Çevre İlleri Süryani Kadim Metropoliti Melki Ürek ise savaşları din adamlarının değil, siyasetçilerin yaptığını belirterek, “Suriye, Irak ve diğer yerlerde kopan savaşlar ne ise bugün İsrail ve Filistin arasında kopan savaş da aynı şeydir ve burada acı gözyaşları dökülüyor. Bu büyük bir sorumluluktur ve bu sorumluluk herkes tarafından algılanmalıdır. Terör eylemlerini, kıyım yapan insanları, çete hareketlerini reddediyoruz. İnsanlık topluluğu içerisinde huzursuzluk yaratan her hareketi reddediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çanlı: “Savaşın sona ermesi için dua edelim”
Türkiye Süryani Katolik Kilisesi Patrik Genel Vekili Monsenyör Korepiskopos Mgr. Orhan Çanlı ise kutsal topraklarda yaşanan savaşın sona ermesi, barış ve uzlaşma sağlanması için inanan herkesi dua etmeye davet etti.
Toplantıda, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Gazze’de yaşanan dramı anlatan bir sinevizyon gösterimi de yapıldı.
Toplantıya, İstanbul Süryani Katolik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Üçkardeş, Süryani Ortodoks Meryem Ana Kilisesi Vakfı Başkanı Sait Susin, Gürcü Katolik Cemaati Vakfı Temsilcisi Konstantin Kalangos, Azınlık Cemaat Vakıfları 1. ve 2. Dönem Temsilcisi Laki Vingas ile Rum Vakıfları Destekleme Derneği Başkanı Yorgo Papalyaris de katıldı.
Toplantıda ayrıca Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selim Argun, Kadir Dinç, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Hasan Güçlü, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Irmaklı, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan ile İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş da hazır bulundu.