Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Fransa’nın Strazburg şehrinde, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Strazburg tarafından düzenlenen “Sabah Namazı Buluşması” programında gurbetçilerle bir araya geldi.
Bischwiller Yunus Emre Camii’ndeki programda sabah namazını kıldıran ve Kur’an-ı Kerim okuyan Başkan Erbaş, okunan tesbihatlar ve getirilen salavatların ardından cemaate hitap etti.
Başkan Erbaş, imanın en büyük göstergesinin secde olduğunu ve kulun Allah’a en yakın olduğu yerin de secde olduğunu ifade etti.
“Sabırla gençlerimizi, çocuklarımızı camiye teşvik edeceğiz”
Sabrın öneminden bahseden Başkan Erbaş, “Sabır olmazsa dünyada yaşamamız mümkün değil. Sabır hem musibetler karşısında bizim için gerekli hem de iyiliklere devam noktasında sabır gerek. Sabırla iyiliklere, ibadetlerimize devam edeceğiz, sabırla kötülüklerden uzak durmaya devam edeceğiz. Sabırla gençlerimizi, çocuklarımızı camiye teşvik edeceğiz.” dedi.
“Her vesileyle bu zulmü dünyaya anlatmaya çalışıyoruz”
Şu anda dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm gören insanların olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“İnancı ne olursa olsun o zulüm gören mazlum insanları bizim zulümden kurtarmamız lazım. İnancı, ırkı ne olursa olsun. Öncelikle Filistin’de, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Hindistan Keşmir’de ve dünyanın doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her yerde mazlum insanlar var. Bunlar için ne yapabiliriz? Peygamber Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki, bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltiniz. Elimizle şu anda yapabileceğimiz şey oralara bol bol yardım göndermek. Yiyecek gıdaları yok, giyecek elbiseleri yok. Onlar orada yıkıntıların arasında, soğukta ya da güneş başlarına vurduğu zaman biz burada nasıl rahat yatabilir, gezebilir veya uyuyabiliriz? İşte buna gücü yetmeyenler de diliyle söylesinler. Yani kötülüğü diliyle ortadan kaldırmaya çalışsınlar. Biz şu anda dilimizle de yapıyoruz. Her vesileyle bu zulmü dünyaya anlatmaya çalışıyoruz. Bizim milletimiz Türk milleti, Türkiye’de, Türkiye’nin dışında her yerde bu zulmü anlatıyoruz. Buna da gücü yetmeyen olursa o zaman hiç olmazsa kalbiyle o kötülüğe karşı çıksın.”
Şehitlerimiz için dua etti.
Başkan Erbaş, konuşmasının ardından, Filistin için dua ederek, şu niyazda bulundu:
“İlahi Ya Rabbi! Vatanımızı muhafaza etmek için sınır boylarında düşmanlarla, hainlerle, teröristlerle çarpışırken şehit olan kardeşlerimiz var. En son dün altı kardeşimiz şehit oldu, ruhlarına hediye ediyoruz kabul eyle. Bu ana kadar vatan ve milleti için canını feda eden bütün şehitlerimizin ruhlarına hediye ediyoruz, kabul eyle Ya Rabbi.
İlahi Ya Rabbi! Gazze’de, Filistin’de, vatanlarını korumak için yurtlarını, evlerini, barklarını, yuvalarını korumak için zalimlere karşı mücadele eden kardeşlerimizi muzaffer eyle. Vefat edenlere, katledilenlere, zalimlerin katlettiği kardeşlerimize, şehitlere rahmet eyle Ya Rabbi! Yaralı ve gazi olanlara hayırlı ömürler, şifalar nasip eyle Ya Rabbi!
İlahi Ya Rabbi! Hastalarımıza şifalar, dertlilerimize devalar, borçlularımıza edalar nasip eyle.
Gençlerimizi, çocuklarımızı hayırlı evlatlar olarak yetiştirmeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi! Namazlı, ibadetli, ahlaklı evlatlar olarak yetiştirmeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi!
İlahi Ya Rabbi! Çocuklarımızı Kur’an'ın yolundan ve sırat-ı müstakimden ayırma.
Vatanımızı, milletimizi her türlü kazalardan, belalardan, kötülüklerden, şerlerden, düşman işgalinden, dahili ve harici hainlerden muhafaza eyle Ya Rabbi! Devletimizi ilelebet payidar eyle, şanlı ordumuzu karada, havada, denizde her veçhile mansur ve muzaffer eyle Ya Rabbi!”